FET֒nün yabancı basındaki çırpınışları

Ufuk UlutaÅŸ - AKÅžAM

Türkiye’de darbe giriÅŸiminin arkasında FETÖ olduÄŸuna dair şüphe duyan neredeyse hiç kimse yok. Tabi FETÖ’nün artık psikiyatrinin konusu olan haÅŸhaÅŸilerini saymazsak. Onlar elebaÅŸlarının boÅŸa düşen her kehanetinden sonra daha da çamura batıyorlar, daha da radikalleÅŸiyorlar ve gerçekliklerden tamamen kopuk ve sadece kendilerine ait olan bir sanrılar dünyasında yaşıyorlar. Artık bir ASALA oldular ve terör faaliyetlerini yurtdışından yürütme gayretindeler. BaÅŸarısız darbe giriÅŸimlerini aklamak için milyon dolarlar akıtıyorlar Batılı PR ÅŸirketlerine.

Reklam FETÖ’nün amentüsünde var. Çünkü reklam yoluyla saklamak zorunda oldukları bir sinsi planları var. Türkçe Olimpiyatları olmasa Muhsin YazıcıoÄŸlu veya Hrant Dink cinayetlerini nasıl örteceklerdi? Diyalog ve hizmet kelimelerini kullanmasalardı sızma, ÅŸantaj, darbe kelimelerinden nasıl paçayı yırtacaklardı? Reklam olmasa o sinsi planları görünecekti. Bu sebepten Hillary Clinton’un PR’ını yapan ÅŸirkete kesenin aÄŸzını açmışlar. New York Times’da CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Ä°brahim Kalın’ın makalesi yayınlanıyor, ertesi gün ise aynı gazete köşelerini bir terör örgütünün elebaşısına açıyor.

Öncelikle ÅŸunu çok iyi anlamalıyız: Muhatap olduÄŸumuz ve kendimizi anlatmaya çalıştığımız yurtdışındaki kitlenin önemli bir kısmı FETÖ’nün gerçek yüzünü biliyor. Bilmemeleri için ahmak olmaları lazım ki sizi temin ederim deÄŸiller. En azından FETÖ’nün veya hamileri Graham Fuller’in zekâ yoksunu argümanlarına inanmayacak kadar kafaları çalışıyor. Geçen yazımda Fuller’in argümanlarının ne kadar kolay çürütülebilir olduÄŸuna deÄŸinmiÅŸtim ki FETÖ elebaşısının zekâ yoksunluÄŸunda Fuller’le yarışan yazısı yayınlandı.

Bir tane emekli vaiz (vaizlerimiz kusura bakmasın) Pensilvanya’da yüz küsür dönümlük, Hollywood yıldızlarının malikânelerini aratmayacak ÅŸartlarda yaşıyor. Malikaneyi özel güvenlik, CIA ve polisler koruyor. Örgüt baÅŸta Hillary Clinton olmak üzere ABDli siyasetçilere milyonlarca dolar bağış yapıyor. ABD’de 140 tane okulları var. Okullarındaki usulsüzlükler hakkında açılmış çok sayıda dava var. Dünyanın farklı yerlerinde okulları var ve bunların bazıları CIA iliÅŸkisi sebebiyle kapatılmış. Bu emekli vaiz, inzivada olduÄŸunu, siyasi emelleri olmayan çiçek çocukların abisi olduÄŸunu, “ılımlı Ä°slam’ın” sevgi pıtırcığı olduÄŸunu söyleyip duruyor. Fakat aynı zamanda dünyanın en meÅŸru ve güçlü liderlerinden birisi olan Recep Tayyip ErdoÄŸan ile New York Times’da yayınlattığı yazı ile aşık atmaya çalışıyor. Uluslararası PR ÅŸirketlerini kullanarak Türkiye aleyhine operasyonlar çekiyor. Buna raÄŸmen sizce ABDliler FETÖ’nün münzevi bir vaiz olduÄŸuna mı inanıyor?

New York Times’daki yazısını okuyan ve asgari muhakeme yeteneÄŸi olan herkes yazının, 7 Åžubat ve 17-25 Aralık’ta olduÄŸu gibi 15 Temmuz’da da Türkiye’nin meÅŸru iktidarıyla girdiÄŸi güç mücadelesini kaybetmiÅŸ bir sahte mesihin çırpınışları olduÄŸunu görür. Yazının kendini savunmadan ziyade mevcut ön yargıları kullanarak CumhurbaÅŸkanı’nı ÅŸeytanlaÅŸtırma amacıyla yazıldığını anlar. “Darbe giriÅŸimini ben yapmadım, çünkü ben darbe yapmam” seviyesizliÄŸindeki argümantasyonun bile satır aralarında “darbeye giriÅŸtim, baÅŸarısız oldum, beni sınır dışı etmeyin” çaÄŸrısı olduÄŸunu hisseder.

Emin olun Türkiye’yi yakından takip eden bütün yabancılar, FETÖ’nün dış basındaki çırpınışının gerçek amacını görüyordur. Aynı ÅŸekilde ABD de giriÅŸimin arkasında FETÖ olduÄŸunu belki de bizden iyi biliyordur. Para ve FETÖ’ye yapılan yılların yatırımı sebebiyle tabiri caizse “salaÄŸa yatıyorlar.” Yurtdışı kamuoylarına FETÖ’nün gerçek yüzünü ifÅŸa etmeye devam edilmeli; fakat yabancı yetkililerin FETÖ’nün gerçek yüzünü zaten bildikleri de unutulmamalı. Kamuoyu ikna edilmek; yetkililer ise FETÖ’nün kendileri için bir kullanım deÄŸeri kalıp kalmadığını anlamak ister. Bu noktaya yoÄŸunlaÅŸmakta fayda var.